Mesleki hayatımda gerek çocukların ebeveynleri gerek bireysel terapiler gerek çift terapileri sayesinde en çok yetişkinlerle görüşmüş ve en çok psikoterapi almayı ihmal edenlerinde yetişkinler olduğunu gözlemlemişimdir. Bu nedenle bir uzman olarak benim gözümde bu ihmalkarlık aslında bireyin kendini ihmal etmesi, kendini boş vermesi, kendini feda etmesi anlamına gelir.
Peki neden?
Hayatın kanuna baktığımızda uçaklarda bile bir kriz anında oksijen maskesinin önce yetişkinin kendisine, sonra var ise yanındaki çocuğuna takması önerilir. Yani önce kendine yardım et, önce sen nefes al ki çevrene yardım edip çevrene de nefes aldıran kişi sen olabilesin!
Ancak tüm bunlar yetişkin tarafından görmezden gelindiğinde sorunlar artık patalojik bir hal almaya başlar ve yetişkin için ruhsal yönden dayanması daha da zor bir hale gelir. Bu nedenle psikolojik sıkıntılar ilk hissedildiği andan itibaren erkenden müdahale edildiğinde kolaylıkla ve kısa süren terapilerle çözümlenebilmektedir. Sorun ne kadar ötelenirse yetişkinin hayatına da kuvvetli bir şekilde kök salmaya başlayacak ve bu kökler daha uzun terapilerle sökülmeye çalışılacaktır.